Ziraat Türkiye Kupası Saçmalığı
Başlı başına saçma sapan statüye sahip olan bir kupaya sahibiz. Herhalde en heycansız, ilginin en az olduğu kupa bizim kupadır avrupada. Harbiden Fenerbahçe'nin yıllardır kupayı alamamasından başka(tam yıl veremedim, sürekli değişiyor çünkü) hiçbir espirisi yok bu kupanın. İlginin en az olduğu kupa dedim ya hani; çoğu zaman açık kanaldan yayımlanmasına rağmen o hafta kupa haftası olduğunu son gün veya son dakika öğreniyorum bu kadar futbol izlemeyi seven biri olarak.
İlk saçmalık grup usülüyle başlıyor. Dünyanın hiçbir yerinde yok desem yalan olur. Belki Mozambik Cumhuriyeti'nde falan vardır grup usülü kupa maçları. Ama avrupa'nın hiçbir yerinde yok. Ama biz de var. Niye ? Büyük takımlar daha çok maç oynasın, yayıncı kuruluş daha çok maç yayımlasın, daha çok reklam geliri elde edilsin.Tek mantığı bu olabilir mantık pencersinden baktığımızda. Ama bu pencerenin dışından bakan o kadar çok insan var ki futbolun içinde, kendilerince başka mantıkları vardır bu grup statüsü için herhalde.
Gaziantep BB Beşiktaş'ı yendi, Trabzon'la berabere kaldı ve az kalsın gruptan çıkamıyordu bu salakça grup statüsü yüzünden. Kupa maçları heyecanlı yapan, küçük takımların(aşağılamak maksadlı değil bu küçüklük) kendinden daha güçlü takımlara daha iyi motive olup onlarla başabaş oynamasından ve bundan dolayı çıkan sürpriz sonuçlardan kaynaklanıyor. Örnek vermeye gerek yok ama bakınız:Fa Cup.
Bir başka saçmalıksa grup sonrası. O kadar grup yaptın bari, gruplarda sıralama önemli olsun. Ama o da yok cık. Onun da önemi yok. Grupta 1. de olsan, 2. de olsan aynı değerde bir üst tura çıkıyorsun. Hadi bunu da geçtim, bir üst turda aynı gruptan rakiple bile eşleşebiliyorsun. Vay anasını arkadaş. Ahanda 2011 sezonu kupa çeyrek finalinde boku çıktı bu olayın. Her takım grubundaki rakiple eşleşti. Evet şaka değil, gerçek. Zaten matematik olarak da çok zor bir olay değil her takımın kendi grubundan biriyle eşleşmesi. Ama her takım kendiyle de eşeleşebilirdi. Ondan korkmadım değil yani kurayı izlerken.
Şu an sorsak ''son 10 finalistle, şampiyonu sayın'' diye, eminim 10 kişiden en fazla 1'i sayar. Ben şahsen 9'luk kısımdayım. Bi kaydettiğimiz finalleri hatırlıyorum o kadar.
Velhasıl; başlı başına saçma sapan statüye sahip bir kupaya sahibiz.
Not: Giriş cümlesiyle, yazının bitiş cümlesi aynı olmuş. İşte o arada okuduğunuz yerler kadar gereksiz bir kupa. Neticede o kadar şey yazmışım ama dönüp dolaşıp başladığım yere gelmişim. Bu kupada da finalle ilk maç arasındaki maçlar o kadar gereksiz bir hal almış durumda. Yazıyı Paylaş!
İlk saçmalık grup usülüyle başlıyor. Dünyanın hiçbir yerinde yok desem yalan olur. Belki Mozambik Cumhuriyeti'nde falan vardır grup usülü kupa maçları. Ama avrupa'nın hiçbir yerinde yok. Ama biz de var. Niye ? Büyük takımlar daha çok maç oynasın, yayıncı kuruluş daha çok maç yayımlasın, daha çok reklam geliri elde edilsin.Tek mantığı bu olabilir mantık pencersinden baktığımızda. Ama bu pencerenin dışından bakan o kadar çok insan var ki futbolun içinde, kendilerince başka mantıkları vardır bu grup statüsü için herhalde.
Gaziantep BB Beşiktaş'ı yendi, Trabzon'la berabere kaldı ve az kalsın gruptan çıkamıyordu bu salakça grup statüsü yüzünden. Kupa maçları heyecanlı yapan, küçük takımların(aşağılamak maksadlı değil bu küçüklük) kendinden daha güçlü takımlara daha iyi motive olup onlarla başabaş oynamasından ve bundan dolayı çıkan sürpriz sonuçlardan kaynaklanıyor. Örnek vermeye gerek yok ama bakınız:Fa Cup.
Bir başka saçmalıksa grup sonrası. O kadar grup yaptın bari, gruplarda sıralama önemli olsun. Ama o da yok cık. Onun da önemi yok. Grupta 1. de olsan, 2. de olsan aynı değerde bir üst tura çıkıyorsun. Hadi bunu da geçtim, bir üst turda aynı gruptan rakiple bile eşleşebiliyorsun. Vay anasını arkadaş. Ahanda 2011 sezonu kupa çeyrek finalinde boku çıktı bu olayın. Her takım grubundaki rakiple eşleşti. Evet şaka değil, gerçek. Zaten matematik olarak da çok zor bir olay değil her takımın kendi grubundan biriyle eşleşmesi. Ama her takım kendiyle de eşeleşebilirdi. Ondan korkmadım değil yani kurayı izlerken.
Şu an sorsak ''son 10 finalistle, şampiyonu sayın'' diye, eminim 10 kişiden en fazla 1'i sayar. Ben şahsen 9'luk kısımdayım. Bi kaydettiğimiz finalleri hatırlıyorum o kadar.
Velhasıl; başlı başına saçma sapan statüye sahip bir kupaya sahibiz.
Not: Giriş cümlesiyle, yazının bitiş cümlesi aynı olmuş. İşte o arada okuduğunuz yerler kadar gereksiz bir kupa. Neticede o kadar şey yazmışım ama dönüp dolaşıp başladığım yere gelmişim. Bu kupada da finalle ilk maç arasındaki maçlar o kadar gereksiz bir hal almış durumda. Yazıyı Paylaş!
0 Response to "Ziraat Türkiye Kupası Saçmalığı"
Yorum Gönder