“Türkiye’nin teknoloji ekranı” TeknoTV yayında!

Teknolojiyi her yönüyle, enine boyuna işleyen video kanalı TeknoTV, Hürriyet WebTV çatısı altında yayın hayatına başladı.

“Türkiye’nin teknoloji ekranı” sloganıyla yola çıkan bu kanalda, siz internet kullanıcıları için günlük hayatta oldukça fayda sağlayacak teknolojik püf noktaları yer alıyor. Ayrıca, merakla beklediğiniz en yeni ürünlerin özel tanıtımları ve satın alma rehberleri PCnet Yayın Yönetmeni Erdal Kaplanseren ve Çağla Pınar Tunçel’in sunuculuğunda yayımlanıyor.

webtv.hurriyet.com.tr/teknotv adresinden ulaşabileceğiniz TeknoTV, her hafta onlarca video ile zenginleşerek yeni içerikler sunmaya devam ediyor.

Örneğin, son dönemin en popüler ürünlerinden olan 3 boyutlu televizyonlarla ilgileniyorsanız, bu incelemeyi mutlaka izleyin! 3D teknoloji hakkında bilmeniz gereken temel bilgileri ve 3D TV satın alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini Erdal Kaplanseren anlatıyor:

Content on this page requires a newer version of Adobe Flash Player.

Get Adobe Flash player



Bir bumads advertorial içeriğidir.

Sizinki Kaç Cm ?

Lüfer, hamsi, kalkan... kader anı 21 Haziran!:

"“Seninki kaç santim?” kampanyasının sonucu belli oluyor. Tarım Bakanlığı balıkların ve denizlerin geleceğine Haziran’da karar veriyor. İş işten geçmeden, balıklar tükenmeden, daha fazla ertelemeden, hemen şimdi eyleme katıl."



Yazıyorum da Noluyo-92

*Bu yazı Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından muzır içerikler bulunduğu için 18 yaşından küçüklerin okuması sakıncalı bulunmuştur. Yazıyı okumadan önce meyil adresime birer kimlik fotokopisi yollamanız, benim de böylece yaşınızı teyit etmem gerekli.

*Acaba bu kurulda kimler çalışıyor. Düşünsenize kız istemeye gisiyorsunuz, oğlunuz ne iş yapıyor diye babanıza soruyorlar, babanız da ‘’Oğlum Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nda muzır içerikleri tespit ediyor’’ diyor. Size kız verirler mi sanıyorsunuz ? Neşriyat ne lan ?

*Bu arada yine ben.

*Bu yıl ki Aziz Nesin’i anma tarihi 12 Haziran. Yani yarın. Aziz Nesin haklıymış beyler kalıbını dolaplardan çıkarma vakti yaklaşıyor.

İşte o adamın purofil fotosu
*Yaptığım gözlemsel sonuçlar neticesinde bir fotoğraf çekilimi sonucu makineye koşarak ‘’Ağğğbi nassı çığğkmışız’’ diye giden adam fotoğraflarda en tipsiz çıkan adamdır. Bi umut bu sefer iyi çıkmışımdır diye koşarak gidiyor, ama hep hayal kırıklığı, hep hayal kırıklığı. Yazık bu adama.  Ayrıca bu adam ‘’olum koymayın bunu feyizbuka falan’’ diye de yalvaran adamdır.

*Feyizbuk olmasa bu kadar çekilen foto ne olacaktı acaba merak ediyorum. Feyizbuk sayesinden milyonlarca Kıbrıs adası büyüklüğünde fotoğraf denize dökülmekten kurtuluyor.

*-Haydi fotoğraf çekinek, feyizbuğa koyarız. Bir vatandaş.

*Son  Akİcraat: helalporno.com

*İzviçe çakısı olan bilim adamlarının yaptığı araştırıma göre, bilim adamları gereksiz araştırmalara ayırdıkları vakitleri ders çalışmaya ayırsalarmış şimdiye bilim adamı olurlarmış. Hasstir. Bu araştırmada bir terslik var sanırım.

*Buradan yetkililere sesleniyorum. Eski filmlerde açık sahneleri kaldırın. Nolur yapın bunu. İzliyorsun 1980 yapımı bir film, orada cıbıldağ bir abla. İlk başta unutuyorsun bunun 1980 yapımı bir film olduğunu ve sende bir  hareketlenme oluyor. Sonra birden aklına geliyor filmin yapım yılı, o cıbıldağ ablanın şimdiki hali geliyor aklına, veya o abla ölmüş oluyor, o hareketlenme sana pişmanlık olarak geri dönüyor. Nice arkadaşımı kaybettim ben bu hareketlenme-pişmanlık kargaşasında. Lütfen yetkililer, olmadı Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, biz de küçük sayılırız, sen halledersin be Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu.

*’’Arabada Bebek var’’ yazısı neden arabanın arkasına yapıştrılır hâlâ  çözemedim ben. ‘’Bak arkadaşım, bu arabada bebek var, daha büyüyecek, kuş ötüyo mu lan sorusuna maruz kalacak,  yakışıklı bir kız/delikanlı olacak, okuyup adam olacak, falan filan. Yazık değil mi bu bebeke he ? Sen bize değil de şu öndeki araça çarp be gözünü seveyim.’’ mesajı mı içeriyor ne.

Rıza Baba
*Arka Sokaklar da Serdar Ortaç şarkıları gibidir. Hiç Serdar Ortaç şarkısı dinlememiş olsanız bile, en az 1-2 şarkısını ezbere bilirsiniz. Hiç Arka Sokaklar izlememiş olsanız bile en azından Rıza Baba’yı tanırsınız.

*Bu Bülent Başgan’ın bahsttiği 15-20 pornocudan biri bensem, geriye kalan 14-19 pornocu kim merak ediyorum. Onlarla tanışmak istiyorum.

*Aklıma seçimlerle ilgili yapacak çeşit çeşit şakalar, komiklikler, eğlenceler geldi ama şansıma tam da seçim yasağına denk geldi bu yazı. Tüh. Neysem, kısmet değil imiş.

*O zaman ben kaçtım. Haftaya da gelirim işşallah.

*Dı end.


Ayizbörk Formsiğprink: http://www.formspring.me/aysberg


Not: Ulan yazı kısa olmuş, okuyunca farkettim, bileydim daha uzun yazardım. Sevgilerimle. Ben.

Ya O Penaltı Gol Olsaydı ? - Belçika 1 - Türkiye 1

*Evet ya o penaltı gol olsaydı ? Bugün ne konuşuyor olacaktık ? Veyahut ilk yarı, Volkan'ın hatalı çıkışında Selçuk o topu çizgiden çıkarmasa ve maç 2-0 olsa ? Olsalarla, keşkelerle konuşmayı sevmem ama, sanki bu maçta olmuş gibi yazacağım. Çünkü bu maçtan 1 puan koparmamız, Fenerbahçe'nin 17'de 16 yapmasından daha mucize bir olay.

*Sen küme düşme korkusu yaşamış bir takımdan kadroya 6 oyuncu çağırıp, bunların 5'ini de ilk 11'de oynatarak mı Belçika'yı deplasmanda yenmeyi düşünüyorsun ? Zaten bu adamlar sezon boyu biraz futbol oynasalardı, Galatasaray çok daha farklı yerlerde olurdu. Ben kadroyu görünce hemen birinin Hakan Balta'yı da arayıp maça çağırmasını bekledim. Hatta ne biliyim BAM üçlüsü de olsaydı bu  maçta keşke. Şu kadro yerine 1-2 takviyeyle İBB, Karabükspor çıksaydı maça, daha iyi oynarlardı.

*Biz kendimizi olduğumuzdan fazla yukarıda görüyoruz. Grup kuraları çekilir, bizim rakibimiz İspanya denir, grupta 3. olunur. Yine kura çekilir, Almanya'ya bileniyoruz denilir, belki de Avusturya ve Belçika'nın gerisinde kalınır. Biz ne oynuyoruz da kendimizi bu kadar üstün görüyoruz. Son yıllarda 90 dakika hükmettiğimiz bir karşılaşma söyleyin yahu. Malta'yla bile berabere kalmışlığımız var. İşte biz bu kadar iyiyiz.

*Resmen takım 1 puana razıydı. Günler öncesinden başlayan teknik direktöründen oyuncusuna ''1 puan da iyidir'' sözcüğü o kadar yerleşmiş ki beyinlere  1-0'ken bile ''1 puan iyiyse 0 puan da o kadar kötü değildir herhalde'' düşüncesi sahipti. Rakip kaleciye top gidiyor, kaleci orada zaman geçiriyor, bizden bir kişi gidip de kaleci topu oyuna soksun diye baskı yapmıyor. Bu haldeydik yani.

*Çağlar. Ne işi var bu adamın bu takımda. Hep kademe hatası, hep adam kaçırma. Tamam defansı yoktu, peki bir kere orta yaptı mı maç boyunca ? Ehmm. Sanırım hayır. He unutmadan golü de sayesinde yedik. Önündeki topa vuramadığı için. Ama adamın ne günahı  var ? Onu bu takıma çağırıp, oynatan da kabahat.

*Maç ile ilgili hâlâ bir şey yazamadım. Hatalar maç öncesinden kürek kürek başladığından maça daha sıra gelemedi.

*Çıkardığın ilk 11 zaten fiyasko. Ya yedeklere ne demeli ? Sinan, Gökhan Zan, Egemen, Mehmet Topal, Semih, Gökhan Töre, Mehmet Ekici. Dışarıda kalanlar Mehmet Topuz, Cenk Tosun, İsmail Köybaşı vs. Gökhan Töre'nin ne işi var ilk 18'de? Sezonun en istikrarlı ve başın nerede sıkışsa oraya monte edebileceğin Mehmet Topuz'u haydi ilk 11'e koymadın, ilk 18'e de mi giremiyor bu adam. Cenk Tosun bu maçlarda oynamayacak da ne zaman oynayacak ? ilk 18'de iki stoper alıyorsun ama beklerinden birine bir şey olsa, veya oyun anlayışın da değişikliğe gidecek olsan oynatabilleceğin tek bek olan İsmail Köybaşı dışarıda. Tee Allah'ım.

*Maç öncesi Chelsea konusunda kaçamak cevaplar veren Hiddink maç sonunda geleceği için bekleyip göreceğiz dedi. Kısacası yolcu Hiddink.

*Maça gelecek olursak(nihayet) takımda konstantrasyon eksikliği üst seviyedeydi. Koca sezon yan top hatası yapmayan Volkan az kalsın maç başında 2-0 geriye düşmemizi sağlayacaktı. 1-1'e gelmiş oyun, herkeste bir şaşkınlık, Penaltı kaçıyor, bir tek Volkan seviniyor, o sırada bakıyor arkadaşlarında tık yok, afalllıyor. Bu örnekler ruh halimizi yansıtıyor sanırsam.

*Defansta Servet aldığı her topu taça attı. Serdar Kesimal maçın başında çok posizyon hatası yaptı. Hatta bir posizyonda adamını kaçırdı. Gol olabilecek bir topu Volkan kurtardı. Çağlar'a zaten yukarıda değindim. Bir Sabri bir şeyler yapmaya çalıştı. O da bu kadarını yapabiliyor. Orta sahada Selçuk geriyi iyi topladı ama geriden oyun kuramadığından hücum yönümüzü aksattı. Selçuk İnan ise oldukça tutuktu. Aklı hâlâ kaçan şampiyonlukta. Hatta 1-2 pozisyonda yanındaki Emre'ye pas veremedi. Emre'den de fırçayı yedi. Emre de çok güvenemediğinden Selçuk'a, onla oynamayı pek tercih etmedi. Selçuk Şahin hücum yapamayınca, İnan'sa tutuk olmasından, defans ile hücum arasındaki köprü görevi Emre'ye kaldı. Bence Volkan'la birlikte sahanın en iyisiydi Emre. Ama o da tek başına kaldığından oldukça zorlandı.

*Hücum hattında Arda golde ve gole benzer bir posizyonda etkili oldu. Ama şu açıkca bir gerçekti ki, fizik olarak çok düşüktü Arda. Zaten zaman zaman sağ beke gelip dinlendi. Eğer iyi bir Arda olsa dün ortaya koyduğu oyundan kat ve kat fazlasını sağlardı. Bu fizik gücüyle zaman zaman sahne alabildi sadece. Kazım ise çok yalnız kaldı. Ama tek başına iyi yordu rakip savunmayı. Hatta bir hava topunda Kazım'la birlikte 3 Belçika'lı yükseldi topa. Burak bu sene kanatta hiç oynadı mı hatırlamıyorum. Onun asıl mevkii ikinci forvet. Ama yerine oranla iyiydi ve golünü de attı.

*Daha yazacak çok şey var da yazarken sıkıldım. Öyle heyecansız bi maçtı ki, insanı yazmaya bile teşvik etmiyor.

Belçika Maçı İlk 11'imiz

Volkan Demirel

Gökhan Gönül - Servet- Serdar Kesimal -Çağlar

Selçuk İnan - Selçuk Şahin - Emre Belözoğlu

Burak - Kazım -Arda Turan



*Kadroyu görünce insanın içi kıpır kıpır oluyor değil mi ?

*Mehmet Topal milli takımda ilk 11'e giremiyor ya, ben daha ne diyeyim. Selçuk Şahin'i kesemeyecek kadar kötü bir oyuncu mu  Mehmet ? Selçuk yerine Fenerbahçe'de Mehmet Topal oynasa diye umut eden biri olan ben, milli takımda bile göremiyorum Mehmet Topal'ı. Hani şu Valencia'da sürekli ilk 11 oynayan Mehmet.

*Fatih Terim'i yollayıp, Oğuz Çetin'i başında tutarak zaten başta hata yapıldı. Yeniden yapılanmaya gidiyorsan, teknik heyet de resetlenmeli. Ama Fatih Terim gidiyor, takımı kuran Oğuz Çetin hâlâ takımda ve belli ki takımı hâlâ o kuruyor. Takım yenileniliyor deniliyor. 2 sene önceden ne farkı var bu kadronun ? Bir Serdar ? Başka var mı ? Çağlar, o da sezon performansı yerle bir olan Hakan Balta'nın yerine. O da neden, Galatasaray'lı çünkü.

*Kötü Galatasaray'dan 6 oyuncu çağırıp 4'ünü ilk 11'de oynatmakta nedir yahu ? Sabri'ye de yer bulsaydınız keşke ?

*Ve takımda santrafor yok. Kazım'ı santrafor oynatmak. Semih ve Cenk varken ?

*Kulüpçülük yapmak gibi bir niyetim yok. 2002 Dünya Kupası'nda sevinirken takımın iskeleti Galatasaray oluşturuyordu. Sadece hakeden giysin bu formayı.

*Umarım yeniliriz de bu sefer kökten yenileme sürecine gireriz. Antrenöründen, bu formayı haketmeyen oyuncusuna kadar.

Edit: Gökhan Gönül sakatlığından dolayı kadrodan çıkarılmış, yerine Sabri oynayacak. Bir mutlu haber daha !

ve Kasia da Gider


Federasyonun yabancı kontenjanı bilmecesi nedeniyle geleceği belirsiz olan Katarzyna ''Kasia'' Skowronska Çin'e transfer oldu.Nati'den sonra bi yıldızımızı daha kaybettik. Teşekkürler güzel Sarı Melek. Yolun açık olur inşallah.

Koyduk Mu ?

Volkan şampiyonluk kutlamalarında çok güzel özet geçti: Koyduk mu ? 


Evet koyduk ! Her sezon Fenerbahçe'yle kim yarıştaysa, onun taraftarı olan bukalemunlara.

Evet koyduk ! Her kazandığımız maç sonrası liseliler gibi zırlayan Trabzonlu yöneticilere.

Evet koyduk ! 17 maçta hiç yenilmeden 16 galibiyet alarak.

Evet koyduk !  9 puan geriden gelip, önümüze kim geldiyse devirerek.

Evet koyduk ! Türkiye'nin 4'te 3'nün desteklediği bir rakibe karşı.

Evet koyduk ! Aykut Kocaman'ın bir sözü üzerinden onu karalamaya çalışanlara.

Evet koyduk ! 18. kez koyduk hem de.

2010/11 Sezonu Cristiano Ronaldo'nun Tüm Golleri

Gol canavarı Cristiano Ronaldo'nun 2010/2011 sezonunda attığı 53 golü bir solukta izlemeye ne dersiniz ?

Cristiano Ronaldo'nun 53 Golü



FenerBlog